Katarakt Nedir?
Katarakt hastalığı gözümüzün içerisinde bulunan merceğin şeffaflığını kaybetmesi sonucunda meydana gelmektedir. Gözümüzde bulunan şeffaf mercek (lens) sayesinde gözümüze gelen ışık kırılarak gözün sinir tabakası olan retina üzerine düşer ve algılanır. Göz merceğimizin yapısında genel olarak su ve protein bulunmaktadır. İlerleyen yaşla birlikte bu protein yapısı bozulmakta ve merceğimizin bulanıklaşmasına neden olmaktadır. Bu şekilde ortaya çıkan katarakt hastalığında merceğimiz zamanla şeffaflığını yitirir ve gözümüze gelen ışık retina üzerine daha az şekilde düşmeye başlar. Renkler canlılığını kaybeder, görüş açımızda sisli ve buğulu bir görüntü oluşur.
KATARAKTIN ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
Yaşa bağlı, travmatik ve metabolik dahil olmak üzere birkaç katarakt türü vardır. Yaşa bağlı katarakt en sık görülen tiptir ve patogenezi çok faktörlüdür. Travmatik katarakt, hem künt hem de delici göz yaralanmalarının yanı sıra elektrik çarpması, kimyasal yanıklar ve radyasyona maruz kalma sonrasında ortaya çıkabilir. Metabolik katarakt ise kontrolsüz diyabet hastalarında, galaktozemi ve Wilson hastalığında meydana gelmektedir.
KATARAKT HANGİ YAŞLARDA GÖRÜLÜR?
Yaşa bağlı katarakt gelişimi ağırlıklı olarak 40’lı yaşlardan sonra başlar. Katarakt zamanla ilerleyerek sıklıkla 55-60’lı yaşlarda belirtilerin hissedilmeye başlamasıyla hastalık tespit edilmektedir. 80 yaşını aşan insanların genel olarak yarısında katarakt sorunu yaşanmaktadır. Öte yandan genel kanının aksine katarakt sadece yaşlanma nedeniyle oluşmayabilir. Nadiren görülse de bebeklerin kataraktlı olarak doğma ihtimalleri de bulunmaktadır. Genç yaşlarda yaşanan travma veya kronik hastalıklar etkisiyle katarakt oluşumuna da rastlanılmaktadır. Katarakt gelişimini erken fark etmek ve hastada oluşturacağı olumsuz etkilerin önüne geçmek adına 40’lı yaşlarda düzenli göz kontrollerinin yapılması faydalı olacaktır.