Göz Travmaları
Göz tüm vücut yaralanmaları içinde % 10’ luk oran ile en çok yaralanan organlarımızdan biridir. İnsanların % 1’i hayat boyu en az bir kez göz kazasına maruz kalır.
Kazada göz duvarı bütünlüğü bozulmaz ancak göz içi dokularında darbenin şiddetine bağlı kaza meydana gelir ise kapalı göz yaralanmasından söz edilir. Kaza sırasında delici veya kesici bir alet ile göz bütünlüğü bozulur ve gözde yırtık oluşur ise açık göz yaralanmasından söz edilir.
Kapalı Göz Yaralanmalarında Oluşan Hasarlar
Göze hızla çarpan büyük cisimler gözü yırtmadan önemli hasarlara neden olabilirler. Bu tür kazalarda öncelikle göz ön arka eksende kısalma ile ekvator bölgesinde genişleme ve gerilme, daha sonra da gözün normal şekle dönme çabası olur. Bu şekil değişikliği gözde önemli hasarlara neden olabilir. Bu şekilde göz içerisindeki sıvı hareketlerinde etkisi ile direk travma bölgesi dışında göz önünde ve arkasında bir seri patolojik bozukluklar meydana gelir. Bunların başlıcaları retina ödemi, retina pigment epiteli, göz içi kanamaları, retina yırtıkları ve diyalizlerdir.
Retina Ödemi Nasıl Oluşur?
Hem darbenin olduğu bölgede hem de gözün arkasında retina ödemi olur. Ödemlenen retina beyazlaşır. Bu beyazlığın nedeni dokular arasında sıvı birikmesidir. Göz arkasındaki ödeme bağlı olarak başlangıçta görme ciddi şekilde etkilenir. Ödemin ciddiyetine bağlı olarak her şey birkaç günde normale dönebileceği gibi ağır olgularda kalıcı görme kayıpları da olabilir. Göz arkasında ödeme bağlı geç dönemde delinme meydana gelebilir. Makula deliği denilen bu olayda görme oldukça azalır.
Göz İçinde Kanama?
Kapalı travma sonucu gözün çok zengin olan damar yapılarından oluşan kanamalar gözün vitreus boşluğunu doldurur. Kanama vitreus boşluğunda pıhtılaşır. Bu pıhtının vitreus boşluğundan temizlenmesi bazen aylar sürer. Uzun süre çekilmeyen kanamalarda takip ultrasonografi ile yapılır. Temizlenmeyen göz içi kanamalarında ve ultrasonografide retina ayrılması görülür ise acil vitrektomi operasyonu yapılır.
Kapalı Göz Travmaları Sonucu Retina Ayrılmaları
Yırtıklı retina ayrılmalarının %35’i travmaya bağlı olarak gelişmektedir ve travmatik retina ayrılmalarının da yaklaşık %50’si künt travmalara bağlıdır. Göze gelen darbe sonucu iki türlü retina yırtığı oluşur:
1-) Darbenin olduğu yerde oluşan retina hasarı önce ani bir retina ödemi yapar ve bazen bu retina ödeminden sonra retina dokusu ölür ve büyükçe bir yırtık meydana gelir. Bu yırtıklar genellikle göze en çok darbenin geldiği alt ve dış tarafta görülür.
2-) Diğer bir retina yırtığı oluşum şekli uzak retina yırtığıdır. Burada travmanın etkisi ile esnek göz küresinin şekil değiştirmesine bağlı olarak diyaliz veya dev retina yırtığı gibi değişik şekil ve büyüklükte retina ayrılmaları meydana gelir.
Retina yırtığı oluştuktan sonra retina altına sıvı girerek retina ayrılmaları meydana gelir. Bu hastalığa retina dekolmanı adı verilir. Retina dekolmanının oluşması için sıvı vitreusun retina altına geçmesi gereklidir. Ancak göz travmalarının büyük kısmı genç nüfusta olduğu ve gençlerde vitreus jel özelliğini koruduğu için başlangıçta retinadaki yırtığın arkasına geçecek sıvı vitreus yoktur. Bundan dolayı retina dekolmanı ileri yaşlara göre daha uzun sürede gelişir. Travmalı olgularda oluşmuş retinal yırtık ve diyalizleri retina dekolmanı gelişmeden saptayıp koruyucu lazer yapılabilme şansını yakalamak için bütün travmalı olgularda periferik ve santral retina mutlaka erken dönemde göz bebeği genişletilerek detaylı muayene edilmelidir. Retina ayrılmasını önlemek için lazer veya krio uygulaması yapılır. Eğer retina dekolmanı gelişmişse yırtığın durumuna göre skleral çökertme cerrahisi veya vitrektomi ameliyatı ile retina dekolmanı düzeltilmeye çalışılır.
Açık Göz Yaralanmaları?
Açık göz yaralanması oluşabilmesi için göz duvarının kesici bir alet ile bütünlüğünün bozulması gereklidir. Açık göz yaralanmaları genellikle kesici aletlerle oluşur. Göz duvarının bütünlüğü bozulmuş, göz içi dokular göz dışı ile temas eder hale gelmiştir. Bazı açık göz yaralanmaları gizlidir ve üzeri konjonktiva adını verdiğimiz ince bir zar ile örtülü olduğu için tanınması zordur. Düşük göz içi basıncı varlığı, konjonktiva altında ödem ve kanama gizli bir açık göz yaralanması olabileceğini düşündürür. Bazı yüksek hızlı cisimler göze çarptıktan sonra göz arkasından dışarı çıkar. Perforasyon adı verilen bu kazalar daha ağır göz yaralanmalarıdır. Açık göz yaralanmalarında retina ayrılması (dekolman) ve proliferatif vitreoretinopati riski hemen daima mevcuttur. Proliferatif vitreoretinopati (PVR) retina önünde ve altında hızlı bir hücre ve zar üremesine verilen isimdir. PVR sonucu retina önü ve altı çok yoğun bir zar ile kaplanır bu zar yapısı retinanın yapışık kalmasına engel olur. Retina giderek ayrılır ve yaralı hasta maalesef görmesini tamamen kaybedebilir.
Hangi Hastalardaki Retina Dekolmanı Daha Risklidir?
Göz küresinin arkasına doğru uzanan göz yaralanmalarında, göz içi iltihaplarında, giriş ve çıkış deliği olan (Perforasyon) göz yaralanmalarında, gözün arkasına uzanan gizli yaralanmalarda retina dekolmanı oluşma ve nüks etme olasılığı daha fazladır.
Bu gibi hastaların çoğunda vitrektomi gerekli olur. Vitrektomi ile tüm göz önündeki ve arkasındaki zarlar temizlenir. Vitrektominin ne zaman yapılacağı konusunda farklı görüşler vardır. En çok kabul gören travmadan sonraki ilk 2 haftada vitrektominin yapılmasıdır. Böylece PVR adını verdiğimiz tehlikeli ve hızlı retina önü ve altındaki zarın üreme tam olarak oluşmadan, daha güvenli bir cerrahi uygulanabilir. Kazadan sonra uzun süre beklenirse zarların üreme riski daha çok gündeme gelecektir.
Retina Dekolmanı Tekrar Eder Mi?
Açık göz yaralanmalarında dekolman tekrar etme olasılığı çok yüksektir. İlk ameliyatta temizlenmiş olan bütün membranlar haftalar içinde tekrar edebilir. Retina dekolmanının tekrar etme riski travma hastalarında travma olmayan hastalardan çok daha fazladır. Bazı hastaların tedavisi yıllarca sürer. Ameliyat sayısı 10’a kadar çıkan hastalar vardır.
Açık Yaralanmalarda Gözde İltihaplanma
Yaralanmalardan sonra %3 ile %30 arasında değişen oranda endoftalmi adını verdiğimiz ağır göz içi iltihapları oluşur. Tüm dokular mikroorganizmalar ile enfekte olur. Yaralanma ne kadar kirli aletler ile olur ise, o kadar çok endoftalmi olma şansı olur.
Enfeksiyona neden olan bakteri ne kadar güçlü ise enfeksiyon o kadar erken başlar ve şiddetli olur. En kötü enfeksiyon kırsal yaralanmalar sonucu olur. Tahta ve toprak ile karışık cisimlerin neden olduğu yaralanmalar çok güçlü mikropların göze yerleşmesine neden olabilir. Bu gibi durumlarda açık göz süratle tamir edilmeli ve mikropların üremesine engel olacak antibiyotikler kullanılmalıdır. Şu an elimizde mikropların üremesini engelleyecek çok güçlü antibiyotikler vardır. Bu antibiyotikler göz içine enjekte edilir.
Ancak bazı durumlarda koruyucu tedaviye karşın mikroorganizmalar üremelerine devam eder ve çok ağır endoftalmi adını verdiğimiz göz içi enfeksiyonu başlar. Ağır endoftalmiler de en önemli tedavi vitrektomidir. Vitrektomide göz içindeki vitreus boşluğu yıkanır. Mikroorganizmalar ve iltihabı yapan toksinler gözden uzaklaştırılır. Zamanında vitrektomi yapılan birçok hastada endoftalmi hastalığı başarı ile tedavi olabilir.
Göze Yabancı Girince Ne Yapılır?
Göz içine giren yabancı cisimlerin çoğu metalik ve manyetik yabancı cisimler (YC)’lerdir. Göz içinde belirli süre kalan YC’lerin bazı önemli yan etkileri oluşabilir. Özellikle organik YC’ler enfeksiyon hatta endoftalmi oluşturabilir.
Demir ve Bakır içeren yabancı cisimler oldukça fazla göz içi reaksiyonlarına neden olurlar ve göz sakinleştikten sonra çıkarılmaları gerekir. Bakır içeren YC’lerde bazen endoftalmi düşündürecek derecede yoğun iltihaba neden olabilir. Kronik dönemde ise “cholcosis” dediğimiz korneada (kayser-fleisler halkası), lenste (sunflower katarakt) ve diğer dokularda bakır depozitlerinin birikmesi ile karakterize tablo gelişir. Demir ve alaşımların oküler dokular da oluşturduğu kronik toksisite ise “siderozis” olarak isimlendirilir. Gözdeki demir hemen her dokuya etkiler. İriste renk değişimi, glokom, lens ön kapsülünde demir birikintileri, retinada pigmenter retinopati şeklinde seyreden tablo gelişebilir. ERG’ de a ve b dalgalarında belirgin silinme gözlenir. YC’in tipik şekli lokalizasyonu ve büyüklüğü doğru bir şekilde yapıldıktan sonra tedavi yaklaşımı belirlenir.
Bütün YC’ler mutlaka gözden çıkarılmak zorunda değildir. Sekonder etkilere neden olmayan inert YC’ler başka bir nedenle müdahale gerekmedikçe yerinde bırakılabilir. Bu hastalar ömür boyu göz hekiminin kontrolünde olmak durumundadırlar. Ancak reaksiyon yapacak olan demir ve bakır gibi tehlikeli yabancı cisimlerin çıkarılması gerekir.
Genelde çıkarılacaksa YC’ler ya ilk tamir sırasında veya tamirden sonra çıkarılır. Endoftalmi denilen ve göz kabına neden olan tablo var ise yabancı cisim hemen çıkarılır. Diğer yabancı cisimleri çıkarmak için bir süre beklenebilir. Gözün arka bölümündeki yabancı cisimler uzman göz doktorunun yaptığı vitrektomi ameliyatı ile çıkarılırlar. Büyük yabancı cisimleri çıkarmak oldukça güç bir işlemdir. Retinada dekolman gelişme olasılığı yüksektir.