Kistoid Makula Ödemi
Maküler ödem, santral retinayı etkileyen bir hastalıktır. Bu hastalıkta, maküla altında sıvı ve protein birikintileri oluşur ve bu duruma kistoid maküla ödemi (KMÖ) denir. KMÖ’nin bir sonucu olarak kistler oluşabilir.
Ödem geliştiğinde, hastanın merkezi görüşü bozulabilir. KMÖ oldukça yaygın bir durumdur ve katarakt cerrahisi, yaşa bağlı maküla dejenerasyonu, üveit, diyabet, retinal ven oklüzyonu veya ilaç toksisitesiyle ilişkili olabilir.
Bununla birlikte, üveit, diyabet, retinal ven oklüzyonu gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkan hastalığın gerçek sebebi tam olarak bilinmemektedir. Katarakt ameliyatından sonra, genellikle iki ila dört ay arasında veya nadiren daha geç bir zamanda, ilk bir yıl içinde %1-3 oranında KMÖ oluşabilir.
Maküler ödem, tedaviye iyi yanıt veren bir hastalıktır ve eğer bir gözde hastalık varsa, diğer gözde benzer bir durumun %50 olasılıkla oluşmasıdır.
KMÖ, ağrı eşlik etmeyen bulanık görme ve santral görmede azalmaya neden olur. Ancak bu klinik tablo, göz hekimleri tarafından ayırıcı tanı yapmak amacıyla iyi araştırılmalıdır ve rutin göz muayenesi ile teşhis koymak zordur.
Göz dibinin anjiyografik olarak incelenmesi, günümüzde en sık kullanılan tanı yöntemidir. Bu yöntemde, hastaya damar yoluna floresein adlı bir ilaç verilir ve anjio cihazı ile retinanın fotoğrafları çekilir. Kistoid makula ödemi, retinanın fotoğrafları ve hastalığın öyküsü ile birlikte teşhis edilebilir. Optik koherens tomografi (OCT) son yıllarda klinik kullanıma girdi ve kistoid makula ödeminin topografisini çok net gösterebiliyor.
KMÖ tedavisinde, enflamasyonu baskılayan ilaçlar kullanılır. Göz damlaları, hastanın klinik durumuna bağlı olarak intravitreal veya sistemik steroid uygulaması şeklinde olabilir. Cerrahinin yeri ise çok sınırlıdır.