Coats Hastalığı
Coats hastalığı, genellikle hayatın ilk veya ikinci 10 yılında tek taraflı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu hastalıkta, gözün retina tabakasında kılcal damarların anormal bir şekilde genişlemesi ve sıvı sızıntıları meydana gelir.
Bu sızıntılar zamanla retinanın yerinden ayrılmasına, yani retina dekolmanına yol açabilir. Coats hastalığı genellikle ilerleyici bir seyir gösterir.
Coats hastalığı nadir görülen bir durumdur. Nüfustaki her 100.000 kişiden sadece 0.09’u Coats hastalığına yakalanır. Hastalığın çoğu vakası, yaşamın ilk yirmi yılında teşhis edilir. Bu genç versiyonu olarak bilinir. Ortalama tanı yaşı genellikle sekiz ile 16 arasında olmakla birlikte, genç vakaların üçte ikisi 10 yaşından önce teşhis edilir. Bununla birlikte, hastalık yetişkinleri de etkileyebilir. Etkilenen kişilerin yaklaşık üçte biri, Coats hastalığının yetişkin versiyonuyla 30 yaşın üzerinde teşhis edilir. Yetişkinlerde tanı konulma yaş ortalaması ise 47’dir.
Her iki yaş grubunda da Coats hastalığı erkeklerde kadınlara göre daha yaygındır. Kesin oran, çalışmadan çalışmaya farklılık göstermekle birlikte, bazı tahminler erkeklerin kadınlara üçe bir oranında etkilendiğini göstermektedir.
Göz problemlerinizin nedenini belirlemek için göz doktorunuz, aileniz ve sağlık geçmişinizi değerlendirmeniz gerekecektir. Ayrıca, çeşitli teknikler kullanarak gözlerinizi detaylı bir şekilde incelemeleri gerekecektir.
Bu incelemelerden biri optik koherens tomografidir (OCT). Bu teknik, doktorunuza göz kürenizin detaylı görüntülerini sağlar. Ayrıca, lökokori belirtilerini gözlemleyerek Coats hastalığına işaret edebilirler. Normalde, bir ışık gözbebeğinize çarptığında yansıyan ışık turuncu veya kırmızımsı görünür. Ancak, Coats hastalığı olan kişilerde bu ışık beyaz görünebilir.
Coats hastalığının semptomları beş farklı aşamada ilerler. İlk aşama, anormal kan damarlarının gözlenmesiyle tanımlanır ve sızıntı henüz başlamamıştır.
İkinci aşamada, sızıntı retina üzerinde etkisini göstermeye başlar. Bu aşama herkes için farklı görünebilir ve görüşünüz etkilenebilir. Görüş kaybının miktarı, sızıntının şiddetine, etkilenen retinanın boyut ve alanına bağlı olabilir. En kötü durumda, retina merkezinde yoğun sızıntılar olduğunda görüşünüz en kötü seviyeye düşebilir. Retina ayrıldığında hastalık üçüncü aşamaya ilerler.
Dördüncü aşama, göz içinde sıvı birikmesine bağlı olarak artan basınç içeren glokomu içerir. Bu durum ağrılı olabilir.
Beşinci ve son aşama, Coats hastalığının gözünüzü kör hale getirdiği aşamadır. Dördüncü aşamada ağrı devam edebilir veya beşinci aşamada sıvı birikimi nedeniyle yeni ağrılar ortaya çıkabilir.
Coats hastalığı ayrıca bazı ikincil komplikasyonlara yol açabilir. Bunlar arasında katarakt (gözün lensinin bulanıklaşması), üveit (göz iltihabı), phthisis bulbi (göz küresinin küçülmesi) ve rubeosis iridis veya neovasküler glokom (irisin kırmızımsı hale gelmesi) yer alır.
Coats hastalığı genellikle sadece bir gözde gelişir. Her iki gözde yaklaşık %5’lik bir oranda görülür. Bu durumlarda, ikinci göz genellikle hafifçe etkilenir.
Coats hastalığına yönelik tedaviler, semptomların ilerlemesini engellemeyi hedefleyen tedavi yöntemleridir. Hangi tedavinin size uygun olduğu, semptomlarınıza ve hastalığın evresine bağlıdır. Coats hastalığı teşhisi konulduğunda ve damarlarınızda sızıntı yoksa, doktorunuz durumunuzu basitçe takip edebilir.
Mümkün tedavi yöntemleri şunları içerir:
Kriyoterapi: Bu, kan damarlarınızı dondurarak sızıntıyı yavaşlatmayı veya önlemeyi amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Coats hastalığının erken evrelerinde etkili olabilir.
Fotokoagülasyon: Doktorunuz, anormal kan hücrelerini ısıtarak ve yok ederek lazer kullanır. Bu tedavi tek başına veya kriyoterapi ile birlikte uygulanabilir. En erken aşamada yardımcı olur.
Göz enjeksiyonları: Bu, steroidler gibi ilaçların veya Anti-Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü (Anti-VEGF) tedavisinin kullanılmasını içerir. Bu tedavi, sızıntıyı azaltmak ve retina dekolmanı riskinizi azaltmak için kullanılır.
Vitrektomi ameliyatı: Bu, hastalığın daha ileri aşamalarını tedavi etmek için kullanılan bir cerrahi yöntemdir. Retinanızı yeniden yerine yerleştirmek için kullanılır.
Tedaviden sonra bile görüşünüzde hala zayıflık olabilir. Hastalığın ne kadar şiddetli olduğu, tam bir iyileşmenin ne kadar zor olacağını etkileyebilir. Özellikle üç yaşın altındaki çocuklarda hastalık ilk teşhis edildiğinde en şiddetli seyreder.
Birinci ve ikinci aşama vakaların %47’sinde kan damarı sorunları tedaviden sonra 15 ay içinde tamamen düzelmektedir. Diğer vakalarda ise kısmi düzelme gözlemlenebilir. Ancak hastalık üçüncü aşamaya ilerlemişse, sonuçlar daha az umut verici olabilir. Vakaların yaklaşık %8’i tedavi sonrasında bile kötüleşme gösterebilir.