Retina Damar (Ven) Tıkanıklığı nedir?
Gözümüzün ışığa duyarlı hücre tabakası olan retina, elde edilen verileri beyne ileterek görmenin sağlanması için taşıyıcı görevi gören sinir hücrelerinin ihtiyaç duyduğu besin maddelerini ve oksijeni sağlayan kan akımı ile beslenmektedir. Retinal ven tıkanıklığı ise retinaya giden venlerde yaşanan tıkanma durumudur. Hastalığın santral ven tıkanıklığı (SVRT) ve retinal ven dal tıkanıklığı (RVDT) şeklinde iki tipi bulunur.
Santral ven tıkanıklığı
Santral ven tıkanıklığı, retinada bulunan ana venin tıkanması sonucu meydana gelmektedir. Meydana gelen tıkanıklık sonucunda ven duvarlarından retinaya kan ve aşırı sıvı sızma durumu gerçekleşir. Göz içerisinden tahliye edilemeyen sıvı gözün sarı nokta alanında yani makulada birikmesiyle de görmede bulanıklaşma meydana gelmektedir.
Gözün arkasındaki ışığa duyarlı hücre tabakası olan retina, sinir hücrelerinin ihtiyaç duyduğu besin maddelerini ve oksijeni sağlayan kan akımı ile beslenir. Retinaya giden venlerde tıkanma olduğunda retinal ven tıkanıklığı oluşur.
Retina Ven (Toplardamar) Dal Tıkanıklığı
Retina ven dal tıkanıklığı ise toplardamarlardan bir bölümünün tıkanması durumu olarak özetlenebilir. Tıkanan retina damarının gerisinde oluşan kanamalar ve makula bölgesinde sıvı birikmesi de görmenin bulanıklaşması ile sonuçlanmaktadır.
Retina Damar (Ven) Tıkanıklığı hastalığının belirtileri nelerdir?
Hastalığın iki tipinde de makulada biriken sıvı sebebiyle ani görme azalması en belirgin belirtilerdendir. Etki edilen damara ve yol açtığı komplikasyonlar sonrasında görmede minimal azalmalar ya da ciddi görme kayıpları şeklinde sonuçlarla karşılaşılabilir.
Retina Damar (Ven) Tıkanıklığını Oluşumunda Rol Oynayan Risk Faktörleri Nelerdir?
Retina Damar (Ven) Tıkanıklığı hastalığına 60 yaş sonrası insanlarda daha yaygın olarak karşılaşılmaktadır. Sigara içme, yüksek kan basıncı, diyabet, glokom ve çeşitli kan hastalıkları da hastalığın oluşumu için zemin hazırlayabilir.
Retina Damar (Ven) Tıkanıklığı teşhis süreci
Rutin olarak gerçekleştirilen göz ve retina muayenelerinde bu hastalığın yanı sıra gözde meydana gelebilecek diğer hastalıkların da incelemesi gerçekleştirilmektedir. Retina anjiyografisi ve Optik Koherenz Tomografi (OCT) bu hastalığın teşhis sürecinde en yaygın kullanılan testler arasında yer almaktadır. Elde edilen veriler ışığında da tedavi yöntemi belirlenmektedir.
Retina Ven Tıkanıklığı Hastalığının Tedavisi
Hastada retina toplardamarlarının bir bölümünde yani Retina Ven (Toplardamar) Dal Tıkanıklığı durumu mevcut ise lazer, göz içine kortizon veya anti-VEGF tedavisi uygulanabilmektedir. Bu tedavilerden hangisinin uygulanacağı ise yapılan testler sonucunda hastanın verileri ışığında değişebilmektedir. Hem santral retina hem de retina ven dal tıkanıklığında, göz içinde yeni anormal damarlanmalar oluşmuşsa bunlarının göz içine kanamasını engellemek için mutlaka lazer tedavisi yapmak gereklidir.
Hastada santral ven tıkanıklığı durumu mevcut olduğu hallerde ise tıkalı venler açılamayacağı için bu tipin kesin bir tedavisi bulunamamaktadır. Bu tipte bazı hastalar tedavi olmadan dahi görme yeteneğinin bir kısmını tekrar elde edebilmektedir. Hastalığın bu tipinde tıkanıklığa neden olan sebebi bulmak tedavinin ilk aşamasıdır. Tedavi süresince ana hedef makulanın sağlıklı çalışmasına engel olan sızıntı yapan kan damarlarının kapatılması ve görme kaybının artışının önlenmesidir.